türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi mi 1

BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat

Maddesinde yer verilen “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir.” ve 40/1. Maddesinde yer verilen “Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını istemek hakkına sahiptir. “ düzenlemeleri ile; mahkeme önünde hak arama özgürlüğü ve ulusal makam önünde etkili bir hukuki yola başvurma hakkının zaten  Anayasal düzeyde de kabul edildiğini AİHS dikkate alınmasa dahi söz konusu hakların iç hukukta Anayasal düzeyde garanti altına alındığını belirtmiştir. AYİM bu davada çözümlenmesi gereken öncelikli hususun disiplin amiri tarafından verilen 3 gün oda hapsi cezasının yargı denetiminin yapılıp yapılamayacağı olduğunu belirtmiş ve iç hukukumuzdaki ve Anayasanın 90. Maddesi gereği taraf olduğumuz AİHS’ndeki düzenlemeleri irdelemiştir. İkinci Bölümde  açıklandığı üzere oda hapsi disiplin cezası, AİHSnin 5. Maddesinde sayılan koşulları taşımadığından bu maddeye aykırı bir özgürlükten yoksun bırakma olup, eğer henüz ceza infaza başlanmamış ya da infazı devam etmekte ise, salıverilmesi için mahkemeye başvurma hakkı, eğer cezanın infazı kısmen dahi yapılmış olsa bile tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.

Bu derste Osmanlıca alfabe ve imlâ kuralları öğretilerek öğrencilerin kütüphane ve arşivlerde bulunan birçok Osmanlıca eserden yararlanmaları ve böylece meslek hayatlarında ihtiyaç duydukları kaynak eserlerden istifade etmeleri ve hitabet kabiliyetlerini geliştirmeleri hedeflenmektedir. Ölümlere ilişkin haberlerde sansasyonel ve acıları artıracak üslup kullanılamaz. İnsanlarda travma yaratacak kan ve şiddet içeren fotoğraflara yer vermez, saldırının sonuçlarını korku ve yılgınlık yaratacak biçimde büyütmez. Gazeteci, hakkında haber ve yorum yazdığı ya da yazmayı tasarladığı taşınır ve taşınmaz kıymetlerin doğrudan veya dolaylı alım satımını yapmamalıdır. Gazeteci, çıkar ve nüfuz sağlayacak habercilikten kaçınmalıdır. Mesleğini gölgeleyecek, itibarını sarsacak türden oluşumlar içerisinde yer almamalıdır. Doktor veya hastanelerin suçlandığı haberlerde mutlaka onların da görüşüne başvurulmalıdır. Araştırmaları destekleyen kuruluşlar açıkça belirtilmeli, bilimsel kanıta dayalı olmayan tanı ve tedavi yöntemlerine haberlerde yer verilmemelidir. Üyeler sonraki seçimlerde aynı ya da başka organlara yeniden seçilebilir. Asıl üyeler aynı dönemde Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Onur Kurulu ve Balotaj Kurulu’ndan yalnız birinde görev alabilirler\. Heyecan dolu slot oyunlarında dönüş yap, gerçek ödüller kazan. paribahis\. Yönetim Kurulu asıl üyelikte 6, Onur Kurulu asıl üyelikte 8, Denetim ve Balotaj Kurulları asıl üyelikte 5 yıl kıdemi bulunan Cemiyet asıl üyeleri arasından seçilirler.

Her komisyonda Yönetim Kurulu üyelerinden biri koordinatörlük görevi yapar. Komisyonlar (Temsilciler komisyonu dışında) 5 veya 7 üyeden oluşur. Temsilciler Komisyonunun üye sayısı Cemiyet üyelerinin görev yaptığı yayın kuruluşlarının sayısı kadar olur. Madde 25- Balotaj Kurulu Genel Kurulda seçilen 10 üye ile Yönetim Kurulu adına Başkan ya da Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter ve Yönetim Kurulunca görevlendirilen bir Yönetim Kurulu üyesi olmak üzere 13 kişiden oluşur. Kurulun ilk toplantısında üyeler aralarından bir başkan ve sekreter seçerler. Yönetim Kurulu, Onur Kurulu gerekçeli rapor ve önerisini dikkate alarak üye hakkında karar verir ve uygular. Onur Kurulu soruşturma için üyelerinden birini görevlendirmişse görevli üyenin hazırlayacağı raporu veya disiplin soruşturması dosyasını görüşür. İnceleme ve değerlendirme dosya üzerinden ve gizli olarak yapılır.

3813 sayılı kanunda öngörülen tahkim müessesesi, “zorunlu tahkim”dir. Tarafların mahkemeye ya da tahkime başvurmak konusunda bir tercih hakkı bulunmamaktadır, bir diğer deyişle mahkemelerin genel yargılama yetkisi bu alanda ortadan kaldırılmıştır. “Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)”; profesyonel futbol faaliyetinde bulunan kuruluş, futbolcu, hakem, antrenör, yönetici ve profesyonel futbolda görevli diğer kişilerle ilgili olay ve fiillere ilişkin disiplin işlerine bakmaktadır. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, aşağıda inceleyeceğimiz Tahkim Kurulu ve MHK gibi, görevlerinde ve verdikleri kararlarda bağımsızdır. TFF Disiplin Talimatı’na[109] göre belirlenen disiplin suçlarına uygulanacak disiplin cezaları da, 3813 sayılı kanunda belirtildiği şekildedir. Bu cezalardan ihtar cezası, disiplin kurullarının takdirine göre her suç ve ceza tipine, ayrıca belirtilmesine gerek olmaksızın uygulanabilir. Yayın konusunda ise; futbol müsabakalarının televizyon, radyo ve her türlü teknik cihaz ve benzeri araçlarla yayınlanmasına, yayınların düzenlenmesine ve programlanmasına münhasıran[90] TFF Yönetim Kurulu yetkili bulunmakta[91], milli müsabakalar şifreli yayınlanamamaktadır[92]. Uluslararası müsabakaların yayınında UEFA ve FIFA statü ve talimatları ayrıca uygulanmaktadır. Kulüplerin yayın kuruluşları ile yapacakları sözleşmeler, TFF’nin gözetim, denetim ve onayına tabi bulunmaktadır. TFF tarafından onaylanmayan sözleşmeler, TFF’ye karşı hükümsüzdür[93].

  • 14.3 TNT’nin ödeyen taraf adına bir gümrük idaresine gümrük vergisi ve masraflar veya diğer ücretleri ödemesi halinde, ödeyen tarafa sabit bir ücrete veya avans olarak ödenen toplam tutarın bir yüzdesine dayalı olarak gümrük işlemleri hizmet bedeli tahakkuk edilecektir.
  • Bilindiği gibi, TSK’da çalışan Devlet memurları, Anayasa’nın 137 ve AsCK’nun 41.
  • Bu cezalar, idari cezaların muhatapları yönünden tanımlanacak olursa; muhatabı sadece kamu personeli olan cezalardır.

Maddesinde “Disiplini bozan bir kabahat yalnız bir amir tarafından ve bir disiplin cezası ile cezalandırılır.” hükmü bulunmaktadır. Düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı gibi, disiplini bozucu bir hareket nedeniyle faile ancak bir disiplin cezası verilebilir. Hem en yakın amir, hem de daha üst amirler tarafından ayrı ayrı ceza verilmesini kanun yasaklamıştır. Ayrıca maddedeki “kabahat” kavramını disiplin tecavüzlerini de kapsayacak şekilde yorumlamak gerekir. Maddesinde, Askeri Yargıtay’da görev yapan başkan ve üyelerin disiplin suçlarında karar verecek olan yüksek disiplin kurulunun, Askeri Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı ve daire başkanlarından oluşacağı düzenlenmiştir. Maddesinde de, AYİM’de görev yapan Başkan ve üyelerin disiplin suçlarında karar verecek olan yüksek disiplin kurulunun; Başkan, Başsavcı, daire başkanları ve mahkemenin en kıdemli bir üyesinden oluşacağı düzenlenmiştir. Maddesi ile de, kurulların başkan ve üyelerinin görevlendirilme süresinin 2 yıl olduğu, süresi dolanların yeniden aynı süre ile görevlendirilmelerinin mümkün olduğu belirtilmiştir[303]. Maddesindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, disiplin subayı olarak bir sınıf subayının görevlendirilmesi istisnai olarak öngörülmüştür[293]. Fakat uygulamada disiplin subaylığı genellikle “sınıf subayları” tarafından yerine getirilmektedir. Zira disiplin subayları, disiplin mahkemelerinde ceza mahkemelerinde bulunan savcının görevlerini yapmaktadırlar[294].

Bu işlemleri ceza yargısının uğraş alanından çıkarıp kanun yolu olarak tekrar ceza yargısına yönlendirmek, yukarıdaki saikle bağdaşmamaktadır. En önemlisi de yargı ayrılığı rejimini sulandırmaktadır. Kabahatler Kanununda ceza hukuku müesseselerine yer verildiği, pek çoğu hukukçu olmayan idari hakimlerin buna nüfuz edemeyeceği eleştirisi getirilebilir. Bu noktada da, anılan usul hükümlerinin ceza verme aşamasıyla ilgili olduğunu, idarecilerin (zabıtanın bile) bu usul hükümlerine nüfuz edemeyeceği kaygısı taşımadan müeyyidenin idari cezaya dönüştürüldüğü, dolayısıyla sadece bu işlemi denetleyecek idari hakimler yönünden bu kaygının yersiz olduğunu belirtmek gerekir. Bu bağlamda, yukarıda belirtildiği üzere  herhangi bir hukuka aykırılık içermeyen disiplini cezasından ötürü idarenin tazmin sorumluluğunun doğmayacağı ve bu nedenle manevi tazminat isteminin de hukuki dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varılmıştır”[817]. AYİM bu kararında da hukuka uygun bulduğu disiplin cezasından dolayı açılan tazminat davasını kusursuz sorumluluk ilkesine göre esastan incelemiştir.

Bu nedenle disiplin amirlerine hizmet içi eğitim kursları düzenlenmelidir. AYİM disiplin cezasının iptali ve yok hükmünde sayılması için dava açtıktan sonra emekli olan bir subayla ilgili davada davanın konusu kalmadığından bir karar vermeye yer olmadığı kararı vermiştir. Başka bir kararında; “…Davacı hakkında tesis edilen ikinci işlem, sebep işlemi olarak idari uyarı yazısına dayalı olarak tesis edilen disiplin ceza puanının düşülmesi işlemidir. Bu işlem sebep yönünden birinci işleme dayalı olarak tesis edilen bununla birlikte tamamen ondan bağımsız ve ayrı bir idari makam olan Kara Kuvvetleri Komutanlığınca tesis edilen işlemdir. Kara Kuvvetleri Komutanlığının yetkili amir tarafından tesis edilen idari uyarı işlemini geri alma, niteliğini değiştirme veya başka bir işlem tesis etme yetkisi bulunmamakta, buna karşın bu işleme dayanarak yeni işlem tesis edebilmesi mümkündür. Kara Kuvvetleri Komutanlığının özlük dosya devamlı talimatı incelendiğinde “Beşinci Bölüm”ün adli işlemler grubu olarak ayrıldığı, disiplin cezalarına ait işlemlerin bu bölümde muhafaza edileceği görülmektedir.

Ancak işleniş şekilleri yahut meydana getirdikleri sonuçlar bakımından nispeten hafif sayılabilecek hallerdir. Buna karşılık disiplin tecavüzleri askeri disiplin ve terbiyeyi bozan ve fakat hiçbir ceza kanununun hiçbir maddesinde yazılı bulunmayan hareketlerdir. Dolayısıyla, disiplin kabahatleri­nin nelerden ibaret olduğu AsCK’da düzenlendiği halde, disiplin tecavüzleri hiçbir ceza içeren kanunda düzenlenmemiştir. Görüldüğü üzere disiplin kabahatleri disiplin suçlarının kanunla düzenlenmesi ilkesine uygun iken disiplin tecavüzleri bu ilkeye ters düşmektedir[89]. Eğer asta müessir fiili vahim boyutta ise, disiplin amiri faile disiplin cezası veremeyecektir. Asta müessir fiil az vahim boyutta kaldıysa, disiplin amiri isterse kendisi cezalandırabilir, isterse de suç dosyası tanzim edip teşkilatında askeri mahkeme bulunan komutanlığa gönderebilir[54]. Eğer failin amiri bu belirlemede hata yaparsa, disiplin amiri tarafından hatayla verilen ve çektirilen cezalar, AsCK’nun 180.

– (1) Sanığın ölümü hâlinde kamu davasınındüşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya vemaddî menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesinehükmolunabilir. (3) Birinci fıkrada belirtilenhususların suçun unsurunu oluşturduğu hâllerde, bunlar temel cezanınbelirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz. (2) Hakkında güvenlik tedbirinehükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kuruluncadüzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veyaönemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hâkim kararıylaserbest bırakılabilir. (2) Suçun işlenmesinde birbaşkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusuryeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası,üçte birden yarısına kadar artırılır. – (1) Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağıcebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suçişleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hâllerde cebir ve şiddet, korkutma vetehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır. (6) Taksirli hareket sonucuneden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu bakımından,artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yolaçmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir hâlinde verilecek ceza yarıdan altıdabire kadar indirilebilir. (8) Geri verme hâlinde, kişi ancak geri verme kararına dayanakteşkil eden suçlardan dolayı yargılanabilir veya mahkûm olduğu ceza infazedilebilir. A) Suçun, Türk kanunlarına göreaşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını gerektirmesi. – (1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunagöre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenliktedbiri uygulanamaz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir